Bir önceki yazımda
değindiğim “Ücretli Öğretmenliğe kabul edilme şansım nedir?” adlı konuya bu yazımda “Ücretli Öğretmenlik başvurumun takibini yapmalı mıyım?”
sorusunu ilave ederek devam etmek istedim.
Birçok başvuru sahibi
Ücretli Öğretmenlik başvurularını kabul eden kurumun istediği başvuru şekillerini
ve evrakları tamamladıktan sonra doğal olarak sonuçların ne zaman açıklanacağını
sorarlar. Kurum da buna ya şu tarihte online veya şurada açıklanacak yada tercih
edildiğiniz taktir de biz telefonla size ulaşıp bilgi vereceğiz vb. cevaplar verir.
Eğer tercih edilme noktasına kadar geldiyseniz kurumlar önce telefonla arayıp görevlendirilme branşı ve nerede olduğunu bildirip, görevi kabul edip etmeyeceğinizi öğrenmek isteyebilirler. Alınan bilgi ve cevaplara istinaden belli kriter ve değerlendirmeler sonucu listeler oluşturulup görevlendirmeler okullar açılmadan bitirilmeye
çalışılır ve başvuru sahiplerine de bir şekilde bildirimde bulunulur. Buraya kadar çok problem oluşmaz.
Yukarıdaki aşamadan
sonra esas problemlerin ortaya çıktığını söyleyebilirim. Müracaatları kabul edilen öğretmenlerin birçoğu
görevine başlamaya biliyor. Yada başladıktan bir süre sonra yapamadıklarını,
farklı bir görev yeri olursa kabul edebileceklerini veya daha birçok farklı nedeni öne sürerek görevi bırakıyorlar. Makale başlığı işte bu andan itibaren anlam kazanıyor.
Kurumlar (İl ve İlçe MEM’ler) okullar da dersleri
öğretmensiz başlatamayacaklarından dolayı apar topar ellerindeki liste veya
verilerden açık olan branşlara uygun şartlara haiz öğretmen adaylarına ulaşmak
için bir koşuşturma içine girerler. Bu koşuşturma süreci ağırlıklı olarak okullar
açıldıktan sonraki ilk 2-3 haftayı kapsar. Ücretli Öğretmen adaylarından başvuru sonucunu
olumsuz olarak öğrenen veya başvurusu hakkında hiç bir bilgi almayan öğretmen adayları genelde Ücretli
Öğretmenliğe kabul edilmeyeceğini düşünüp bir daha kurumlara uğramazlar. Ama
tecrübelerim bunun Ücretli Öğretmen olmaya hevesli birçok adayın seçilme
şansını düşürdüğünü söylüyor.
Benim adaylara
tavsiyem; başvuru yaptıkları kurumlara arada bir giderek veya tel, e-posta gibi
yollarla bu görevi yerine getirmeye hevesli olduklarını göstermeleridir.
Ne kadar çok göz
önünde olursanız, hafızalarda ne kadar çok yer edinirseniz şansınız o kadar
artacaktır. Unutmayın ki atamaları yapan komisyon veya kişiler sıkışık
süreçlerde problemin hızlı çözümü için öncelikle yakınlarında olan ve en çabuk
ulaşabildikleri (şartları uygun) kişileri tercih ederler.
Bütün kurumlar da
süreç bu şekilde mi işler? Kesinlikle evet diyemem ama ağırlıklı şekli bu. Bu
işlemleri insanlar gerçekleştiriyor ve insanoğlu sosyal bir varlık.
Eğitim-Öğretim döneminin
başlangıcından bitişine kadar açıklar sürekli oluyor. Tercih edilen olmak için belirli
aralıklarla Ücretli Öğretmenlik başvurunuzun takibini mutlaka yapın!
Bu arada, siteye “İletişim”
bölümünü de eklediğimi ve siteyi geliştirmeye devam ettiğimi not olarak eklemek
istedim. :)) Sorma ihtiyacı duyduğunuz
soruları artık “İletişim” sayfasından sorabilirsiniz.
News
